Yasemin Yapanar: Minik bir adım at.

“Olay aslında en minik adımı bulup, o en minik adımla başlamak.”

Bilinçli Geyik podcastinin sunucusu hem dingin hem deli dolu kadın Yasemin Yapanar’la hayatla ilgili, öz farkındalıkla ilgili, kendi geçtiği süreçlerle ilgili bilinçli geyik yaptık.

Nelerden Bahsettik?

01:54 – Korkularla başa çıkmak

08:00 – Yetersizlik hissi

11:39 – Ego üzerine

19:04 – İç sesin varlığı

24:30 – Mutluluk nedir?

35:38 – Şükür

40:39 – Kendimizle ve çevremizle olan ilişkimiz

50:30 – 5 KİŞİ Podcast klasik soruları

Yasemin Yapanar ile Neler Konuştuk?

Korkularla Başa Çıkma

“Korkularımız var. Bir şeyde yeni olmaktan, kötü olmaktan, rahatımızı kaybetmekten, beğenilmemekten, bağ kuramamaktan korkuyoruz. Bütün bunların özünde yetememe duygusu var.” Yasemin, bu hissiyatla, korkularını tanıyarak ve bu yolculuktan keyif alarak başa çıktığını söylüyor. “Olay aslında yakalayıp üzerine gitmek.”

Mutluluk

Mutluluğun tanımı nedir?  O,mutluluğu, “Düşüncelerinden özgürleşmek.” ve “Zorda olduğum zamanların içinde bile bir ışık görebilmek ve ona tutunabilmek.” olarak tanımlıyor.

Şükür

Şükürle ilişkisi nasıl? Yasemin, her dakika şükrettiğini söylüyor. “ Elindekine şükretmediğin sürece daha iyisine yer açmıyorsun.” Bu yaklaşım bana,  Stoa felsefesindeki “Amor fati” yani kader sevgisi, hayatın en üst düzeyde yorumlanması kavramını hatırlatıyor.

İlişkiler

İnsanın çevresiyle olan ilişkilerinden bağımsız bir mutluluk tarifi düşünülemez. Yasemin’e göre bu doğru olmakla birlikte şunu ekliyor: “Bir şeyleri içinde çözmediğin sürece, o mutluluğun dışardan, başka birinden gelebilmesi çok zor.” Eğer bu konu hakkında okumak isterseniz, size Chris Prentiss’in “Zen ve Mutluluk Sanatı” kitabını tavsiye ederim.

Hayatının son 5 senesinde nelere daha fazla hayır demeye başladı?

“Eğer bir marka bana gelip marka danışmanlığı istiyorsa ve o markanın felsefesinde mutluluk saçmak ve sevgi çoğaltmak yoksa ben o markaya çok büyük bir hayır çekiyorum.”

Yasemin Yapanar ile gerçekleşen sohbetimizden öne çıkanlar

Değişime ne kadar kapını açarsan bu süreç senin için o kadar şefkatle geçiyor, ne kadar direnirsen de o kadar tokatla geçiyor.
Eğer ışık bedeninden içeri girip seni aydınlatacaksa, o bir şekilde yolunu bulup çatlaklarından – herkesten saklamaya çalıştığın kusurların- sızıyor.
Hep aynı şeyi yapmak, o konfor alanında kalmak bizi bir noktadan sonra çürütüyor. Konfor alanından çıkmak icab ediyor.
Bir ilişkideyken bir elmanın iki yarısı olmaya çalışıyoruz. Bizim bireyler olarak birer bütün elma olmamız lazım. Veya elma ve armut olmamız lazım. Bir araya geldiğimiz zaman da onun bir meyve festivaline dönüyor olması lazım.
Bence bu devirde insanların ne kadar para kazanmalıyım diye değil de, insanlara fayda sağlayabileceğim ne yapabilirim diye bakmaları lazım.
Gün içerisinde ürettiğimiz düşüncelerin yüzde 80’i negatif.
Ben sadece zihnim değilim.

En fazla hediye ettiği kitap

Başarının 7 Spiritüel Yasası – Deepak Chopra

Previous
Previous

Serdar Paktin: Anlamlandırıcı

Next
Next

Ali Tufan Koç: Hayat bu. Olur öyle.