Sina Afra – “Tribünde değil, sahada olmayı seviyorum.”
5 KİŞİ Podcast’inin ilk bölümünde, Türkiye’de bana en fazla ilham veren insanlardan biri olan, 2014’te Girişimcilik Vakfı vesilesiyle hayatıma girdikten sonra da her koşulda sevgisini desteğini hissettiren Sina Afra’yı konuk ettim. Soho House’ta ufak bir kitlenin katılımıyla gerçekleştirdiğimiz sohbetten ben çok keyif aldım. Umarım siz de alırsınız. 🙏
Sina Afra kimdir?
Sina Afra – 21 Ekim 1968 İstanbul doğumlu. İstanbul doğumlu olsa da babası diplomat olduğu için hayatının çok büyük bir bölümü yurtdışında geçti. (67 ülkeyi ziyaret etti, 6 ülkede 1 seneden fazla yaşadı.)
Girişimci olmaya karar vermeden önce KPMG ve eBay’de çalıştı. 2008’de kurduğu Markafoni’den 203 milyon dolara 2014’te exit etti. (2011 yılında hisselerinin çoğunu zaten Naspers’a satmıştı.)
2014’te gençken sahip olamadığını söylediği “girişimciliği bir kariyer alternatifi olarak düşünme” şansına şimdiki gençler sahip olsun diyerek Girişimcilik Vakfı‘nı kurdu.
2016’ta yeni nesil gayrimenkul anlayışını benimseyen Evtiko‘yla beraber tekrar “girişimci” rolüyle sahaya indi.
Fenerbahçe yönetiminde de yer alan Sina Afra, 1907 Derneği döneminde hayata geçirdikleri kulübün e-spor takımının da başkanlığını yapıyor.
Sina Afra bu zamana kadar 20’den fazla şirket kurdu 35’ten fazla şirkete yatırım yaptı ve sadece Türkiye’de değil Avrupa’da ve Dünya’da da sayılı girişimciler arasında gösteriliyor (Wired, 2014, 2015, 2016)
Sina Afra’yla neler konuştuk?
Nasıl girişimci olmaya karar verdi?
Ortaklık konusuyla ilgili ne düşünüyor?
1 milyar dolara Unilever’e satılan Dollar Shave Club’da nasıl yatırımcı oldu?
Kaç farklı ülkede yaşadı, kaç farklı dil konuşuyor ve bu multi-kültürel arkaplan ona ne kattı?
Girişimcilik Vakfı ve Fenerbahçe onun için ne ifade ediyor?
Hayatında yaptığı en iyi yatırım ne?
Üniversitede istediği dersi verecek olsa bu ne olurdu?
Sina Afra’nın her daim “hatırlamaya değer” gördüğü söz
Sina Afra’ya “Türkiye’de herkesin telefonunun arka planına bir şey yazabilecek olsan ne yazardın?” diye sorduk. Dedesinin çok söylediği ve kendisinin en çok sevdiği sözü koymak istediğini söyledi: