Eren Öztürk: “Kendimize karşı gerçekten dürüst müyüz?”
5 KİŞİ Podcast’in dördüncü sezon dördüncü bölümünde sürdürülebilirlik ve stratejik liderlik danışmanlığı veren, S360 ekibinden Eren Öztürk’ü konuk ettik.
Eren Öztürk Kimdir?
Eren Öztürk kurumlar için sürdürülebilirliğe yönelik öğrenme oturumları tasarlayan bir sürdürülebilirlik, öğrenme ve liderlik uygulayıcısı. İlgi alanları karmaşık adaptif sistemler, yaşam sistemleri düşüncesi, politik ekoloji, sürdürülebilirliğin bilimsel temelleri ve öğrenen organizasyonlar. Amacı, canlı sistemler yaklaşımını kendi sürdürülebilir geleceklerini oluşturmalarına yardımcı olabilecek şirketlere entegre eden metodolojiler oluşturmak.
Eren Öztürk’le Neler Konuştuk?
Strateji danışmanlığı yapıyor, kompleks problemlerinin çözümü için çalışıyor, eleştirel düşünebilme yetkinliği çok yüksek ancak “hissetme”, “içgüdülerini dinleme”, “akışta olma” gibi kavramlardan da söz ediyor, hatta bazen o “his”lere daha fazla önem vermemiz gerektiğini söylüyor. Bunların birbiriyle çelişkisi var mı? Hangisi daha öncelikli? “His”ler mi, “akıl” mı?
İnsan iç sesini nasıl dinleyebilir?
İnsan nasıl kendine karşı dürüst kalır?
Kendine karşı dürüst olmadığı bir dönem hatırlıyor mu? Böyle bir dönemin nasıl farkında oldu, nasıl uyandı ve nasıl bir aksiyon aldı? Şimdi kendini kandırmadığına nasıl emin olabiliyor?
“Sürdürülebilirlik” kavramını babaannesine nasıl anlatır?
Oğlunun adı “Dünya”. Dünya’nın “dünya”sını nasıl şekillendiriyor?
Özgür irade var mı? Yüzde (%) verecek olsa hayatımızın % kaçının kendi kontrolümüzde olduğunu düşünüyor?
“Başarı” & “Para” & “Mutluluk” kavramları onun için ne ifade ediyor? Bu kavramların her biri senin hayatında nerede duruyor? Neye başarı diyorsun? Parayla ilişkisi var mı? Mutluluk bu işin neresinde?
Cenazesinde insanların ne söylemesini isterdi?
Hayatının son 5 senesinde nelere daha fazla hayır demeye başladı?
En fazla hediye ettiği kitap hangisi?
Türkiye’de herkesin akıllı telefonunun arka planına istediğin herhangi bir şeyi yazabilecek olsaydı ne yazardı?
Eren Öztürk’ün Richard Feynman’ın “İlk prensip kendini kandırmayacaksın. Ve kandırması en kolay kişi kendinsin.” sözüyle ilgili yazdıkları
“Politikacılar, ebeveynler, çocuklar, sevgililer ihtiyaç duyulduğu anda mevcut durumu devam ettirebilmek ya da daha iyisine sahip olabilmek adına yalanlara başvurabilirler. Bu normaldir ve insanın kendi kendine söylediği ve kendini inandırmaya çalıştığı yalanlardan daha tehlikeli değildir. İnsanların kendilerine söyledikleri yalanlar uzun vadede yanılsamalara dönüşür. Olay sistemik bir hal alır ve kalıcı olmaya karakteristik olmaya başlar Enstantane olmaktan çıkar ve düzenli uygulanan bir hale dönüşür.”
